Sillyon; Helenistik, Helenistik öncesi; Yunan, Roma, Bizans ve Selçuklu devirlerini yaşadığı kalıntılarından anlaşılan, tarihi hakkında az şey bilinen bir kenttir.
Perge`yi 10 km. kadar Side yönünde geçince solda, yoldan 5 km. içerde, 80-90 m. yüksekliğiyle Antalya Ovası`na hakim 160–200 rakımlar arasında değişen genişçe bir plato görürsünüz. İşte Sillyon Antik Kenti bu plato üzerinde kurulmuştur.
Büyük İskender tarafından başarısız bir saldırı gördüğü bilinen bu kente ait kalıntılar, tepe üzerindeki platformda ve meylin hafif olduğu batı yamacında bulunmaktadır.
Kentin, Perge ile yaşıt olduğu ileri sürülmekte olup, kentin batı yamacında Helenistik devre ait oldukları anlaşılan ve itinalı bir taş işçiliği gösteren surlar, kuleler, bastiyonlar, kapılar ve kente ulaşan patikalar görülür. Kentin anayolu üzerinde bölgenin kaya taşlarından gayet güzel taş işçiliğini gösteren ve sol tarafta yer alan, Helenistik devre tarihlenen bir duvarın en dikkate değer yönü bir sıra halindeki pencerelerdir. Olasılıkla kuzey kısımdaki rampaları gözaltında bulundurmak için inşa olunan bu pencereler çeşitli yükseklikteydiler. Bu pencerelerden bakıldığı zaman büyük bir alan görülebilmektedir.
Kentin anıtsal kapısı hala ayaktadır. Kent, oldukça tatlı meyilli eski kent yolundan çıkılan tepenin üzerindedir. Yıkıntı yığını ve çalılıklar arasında birçok ev harabesi ve bunların arasında sokak izleri vardır. Bu binaların hemen yakınında yer alan başka küçük bir binanın güzel dekore edilmiş kapısı dikkati çekmektedir. Bu kapının diğer özelliği, bu bölgeye has şivesini ve alfabesini çok iyi şekilde günümüze aktaran bir yazıya sahip olmasıdır.
Kentin ayakta duran binaları arasında büyük bir kule ve bazı Bizans yapıları da dikkate değerdir. Kentin batı tarafının sonunda bir tiyatro ve bir odeon yer almakta; tiyatro, büyük bir kısmı tepeden kopan kayalarla yıkılmış durumdadır. Eski kaynaklara göre oturma kademelerinin sayısı 50`dir. Sahne binası ile orkestra kısmı yok olmuştur. Odeonun ise güneyindeki düzgün duvarları ayaktadır. Ayrıca tiyatronun ortasında şiddetli bir depremin meydana getirdiği büyük bir yarık göze çarpar. Bu binaların doğusunda, birisinin tapınak olması olası bazı eski bina kalıntıları vardır.
Bunlardan birisinin doğu sütunu göze çarpar. Güney kentin çeşitli yerlerinde yeraltı sarnıçları vardır, Kentin nekropolü platonun batı tarafındadır. Nekropoldeki mezarların çoğu basit toprak mezarlar olup, burada görülen bazı düzgün taşların mezar taşları olduğu kabul olunabilir. Kentin stadyumu çok harap olmuş, ancak sınırları belirli, belirsiz bir haldedir.